Lunaparkta Savaş Eğitimi: Atlıkarınca
- Yiğit Öztimur
- 24 Eki 2022
- 1 dakikada okunur
Bugün her lunaparkta gördüğümüz ve aslında savaş eğitimi amacıyla üretilmiş bir oyuncak var dediğimde aklınıza gelebilecek çoğu şey daha heyecan verici olan oyuncaklardır. Belki çarpışan araba belki de rollercoaster. Ama aslında bu bahsettiğim oyuncak atlı karınca.

Bugün lunaparklardaki en basit ve sıkıcı alet olsa da aslında atlıkarınca süvarilerin eğitimi için tasarlanan bir oyun. 12. Yüzyılda Türk ve Arap askerler, atlarına binip bir yuvarlak oluştururlardı ve kilden yapılmış ve içi parfüm ile doldurulmuş bir topu birbirlerine atıyorlardı. Askerlerden biri bu kil topu düşürürse yıkanana kadar ağır bir koku ile kaplanıyordu. O dönemler yıkanmanın da çok sık olmadığını düşünürsek uzunca bir süre rahatsızlık sebebi ve alay konusu oluyordu bu asker.

Bu eğitimi gören orta çağ şövalyeleri ise benzer bir eğitim yarattılar bu oyundan. İtalyancada carosella veya İspanyolcada garosello denen ve “küçük savaş” anlamına gelen bu oyunda süvariler atlarının üzerinde çember halinde ilerlerken ellerindeki uzun mızrakları halkalardan geçirmeye çalışırlardı.
Zaten “atlıkarınca” kelimesi günümüze bu carosella kelimesinden geçmiş. Biz kendi dilimize zamanla bunu “karaca” diye aktarmışız, sonra da muhtemelen içeriğini anlatmak için “atlı karaca” demişiz. Yani aslında gerçek ismi "atlı karaca", "atlıkarınca" değil.
Bu eğitime hayran kalan çocuklar için tahta atlarla, süvari eğitiminin oyunlaştırılmış halini yarattılar. İlk başlarda katır, at veya bazen de insan gücüyle sonraları da çark ve halatlar ile atlıkarınca döndürülüyordu.

19. Yüzyılda atlıkarıncanın buharlı makine ile çalıştırılması ile Avrupa’da neredeyse her törende atlıkarınca halkın eğlencesi için sunulmaya başladı. İleride müzik de eklenince günümüzdeki son haline ulaştı.
Comments